Çiçekler-Bahçesi
  çιçєкℓєя üℓкєѕι
 

 

                                                           Çiçekler Ülkesi



Ebru Şelaleler Ülkesinde yaşayan güzel bir periymiş.Ebrunun tek dileği Çiçekler Ülkesine

gitmekti bu dileğinin gerçekleşmesi içinde Şelaleler Ülkesinin baş perisi ceyLanın izin alması

lazımdı ve bir gece ceylanın onu rüyasında yanına çağırdığını görmüş.Ebru çok merak edip

sabah erkenden ceyLanın yanına gitmiş.Ebru ne istediğini anlatmış CeyLanDa Ebrunun bu

isteğini kabul etmiş ve Nazın tehlikelerden koruna bilmesi için Naza sihirli bir kolye vermiş.

Naz Çiçekler Ülkesine gitmeye yola çıkmış.Gitmiş gitmiş gitmiş ve en sonda karşısına Marsu

adında bir yaratık çıkmış Naz kolyenin sihrli olduğunu unutup Marsuyla başa çıkmaya karar

vermiş ve Marsuyu yenmiş.Bu cesaretinden dolayı kendisinde altın kadar parlak bakılınca

gözleri kamaştıran bir kanatlar çıkmış Naz da bu kanatların kendisinin işini daha çok


kolaylaştıracağını düşünmüş.En sonunda değişik bir ormana gelmiş bu ormanın adı da yeşiller

ormanıymış bu ormana bu ismin koyulma sebebi ise bakılınca her yerin yeşil gürünme

sebebiymiş.Naz yeşiller ormanını hiç görmediği ve yollarını hiç görmediği için yeşiller

ormanında kaybolmuş.Orada yürürken karşısına et yiyen bitkilerden çıkmış.Naz bu bitkileri

görür görmez hemen kolyesi kendisine bir kılıç çıkarmasını istemiş ve kolye bu isteği

gerçekleştirmiş.Naz hemen bitkilerle başa çıkmış ve onların arasından geçmeye başarmış.En sonunda Naz kendi kendisine şöyle söylenmiş:

--Heralde ben Çiçekler Ülkesine gidemeyeceğim.Çünkü o kadar yol yürüdümkü hala

gelemedim bir Çiçekler Ülkesi bu kadar uzakmıydı en iyisi geri dönmekti diye söylenmişti.

Nazı yol boyunca takip eden sihrli kuş:

--Hayır Naz geri dönemezsin çünkü geldin demiş

Nazda:

--Güldürme beni küçük kuş bu yeşil ormanmı Çiçekler Ülkesi mi demiş.

Kuşta:
--Şu yaprağı aç görürsün demiş.

Nazda hemen açmış vee karşısında ne görsün gökyüzünde gökkuşağı gökkuşağından kayan

küçük kanatlı periler ve en güzelide bu Çiçekler Ülkesinin altından omasıydı ve Nazın aklına

gelen şeyde Çiçekler Ülkesiyle kanatlarının aynı olmasıydı.Bu duruma Naz çok şaşırmıştı ve

en güzelide Naz orada küçüklük arkadaşı Eceyi görmüştü Naz Eceyi hatırlıyordu ama

acaba Ece Nazı hatırlıyormuydu sorunda buydu ya.Ama öle düşünmesine rağmen Ecenin

yanına gitmeye kara vermişti ve gitti.Ece Nazı gürür görmez boynuna sarıldı.Naz bu duruma

hattta Ecede bu durma çok sevindi.İkisi Çiçekler Ülkesinde gezerkez birde ne görsünler

küçükken hep ikisinin arasını bozmaya çalışan Leventi gördüler ve çok korktular ama Levent
büyümüş çok yakışıklı bir erkek peri olmuştu ve en güzelide çok iyi birisi olmuştu bu üç

arkadaş konuşmuş konuşmuş konuşmuşkii hatta birbirlerine anlatacak daha çok şeyleri

vardı.Naz Çiçekler Ülkesinde yaşamaya karar verdi.Bu üç arkadaş aynı çiçeğin içinde

yaşamaya karar vermişlerdi.kendilerine çiçekten eşyalar yapmaya karar verdiler ve evleri artık

hazırdı ve içinde çok mutlu yaşıyorlardı.Tabi bu mutlulu Kötülükler Ülkesinin perisi

Tamara ortaya çıkmadan önceydi.Bu kötü peri bu üçünün mutluluğunu görünce iyice

sinirleniyordu.Çünkü Tamara herhangi bir üklenin en mutlu perilerini huysuz,kavga eden ve

sevgiyi kalplerinden çıkaarak onu kendisinden bile kötü yapıyormuş.Bu ilk yapacağı kötü

perilermiş.Çünkü hiç bir ülkenin Levent Naz ve Ece gibi mutlu perileri olmamış.Bir gün

Eceyle Naz gezerken karşılarına birden Tamara çıkmış.İkisi hiç şaşırmamış çünkü

Tamara onların karşısına iyi bir peri olarak ve görünüşünü değiştirerek çıkmış.Bir

süre onlarla arkadaş olmuş.En sonunda bir gün Eceyle Naz uyurken onların iyi

kalbini çıkarıp yerine en kötü kalpleri koymuş ama geride daha Levent varmış.

Levent bu olanları görmüş.Nazla Eceyi eski hallerine getirmesi için Yeşiller

ormanın taa derinliklerinde kızgın ateşlerin kökündeki bitkiyi alıp Nazla Eceye yedirmesi

gerekiyormuş.Levent yola çıkmış.O da Naz gibi maceralara yakalana bilirmiş.Gitmiş gitmiş

gitmiş.Ama tam olarak kızgın ateşlerin nerde olduğunu bilmiyormuş.Sonra konuşan

sihirli kuş görmüş.Bu kuş yol boyunca Levente yardım etmiş.Çünkü bu kuş ormanı çok

iyi bilirmiş.En sonunda kızgın ateşlerin yanına gelmişler.Kuş sihirli olduğu için sadece

2 saatliğine Levente kanatlar vermiş.Levent bu zorlukları yenmeye çalışıyormuş.Kızgın ateşlerin

yanına gitmiş.Yanındaki kutuya kızgın ateşlerin dibinden aldığı bitkiyi koymuş ve hemen

Çiçekler Ülkesine geri dönmüş ve de ne görsün Çiçekler Ülkesi Naz ve Ece tarafından maf

olmuştu.Ama hemen Levent Naz ve Eceye bitkiyi yedirimiş.İkisi kendi hallerine dönmiüşlerdi.

Batır bu duruma çok sevinmişti Levent ve Ecede Nazda tabii.Sonsuza dek çok mutlu yaşamışlar ve

artık bu mutluluklarını Tamara değil Kötülükler Ülkesinin başkanı bile bozamazmış...........

SONUÇ:Sihirli olmazsan bile bilki dünyada en iyi dostunu bulursan

bilki sen o zaman sihirlisindir!!!!!!!!!! 



Her insanın sihiri bazen ellerinde değil kalplerinde olurr!!

:)
 
  Bugün 4 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol